Erkekler Kadınlar
Paranoid Kişilik Bozukluğu

Paranoid Kişilik Bozukluğu

Belirti ve bulguları:

Bu tip kişiler kuşkucu, güvensiz kişilerdir. Sabit fikirlidirler. Sürekli birilerinin kendilerine zarar vermek istediğini, alay ettiklerini düşünürler, bu yüzden de huzursuz, kavgacı ve geçimsizdirler. Sürekli kin tutarlar. Alıngandırlar, uzlaşmacı değildirler. Gerçekçi ve objektif olduklarını düşünürler. Kimseden herhangi bir konuda yardım istemezler çünkü bunun ileride kendilerine karşı kullanılabileceğine inanırlar. Derin duygularını gizledikleri için soğuk insanlar olarak algılanırlar. İnsanları, güvenilmez ve yalancı olarak görürler. Savunma sistemi olarak yansıtma (projeksiyon) ağırlıktadır. Kendilerinde sevmedikleri düşünce ve davranışları karşısındaki kişide varmış gibi davranırlar.

Görülme sıklığı:

Görülme sıklığı genel toplumda %0.5-2.5, ayaktan psikiyatrik tedavi görenlerde % 2-10, yatarak psikiyatrik tedavi görenlerde %10-30′dur. Erkeklerde daha sıktır. Genç erişkinlikte başlar.

Görülme nedenleri:

Çocuklukları ile ilgili sömürüldüklerine dair öykü alınabilir. Çocukluk zamanlarında ebeveynlerinin aşırı ezici, baskıcı, öfke dolu davranışlarıyla bir özdeşim içine girerler ve ileriki vakitlerde bu özelliklerin kendilerinde var olduğunun farkındalığını azaltmak için yansıtma mekanizması ile çevresindeki insanları suçlar, onların öfkeli, tehlikeli olduklarını düşünürler. Benlik gelişimi tamamlanamadığı için problemler yaşarlar, simgeyle simgeleyeni ayırt edemezler ve “beni kandırdığını zannediyorum” yerine “beni kandırdığını biliyorum” derler.

Düşünce yapısı ve genel özellikleri:

Paranoid kişilik bozukluğu tanısı koyabilmek için kişide aşağıdaki kriterlerden en az dördünün olması gereklidir.

1- Çevresindeki insanların kendilerine karşı olan bağlılıkları ve güvenirlikleri üzerine yersiz ve kanıtsız kuşkuları vardır. Kendilerine karşı yapılan güzel bir davranışın ardında bir tür menfaat olduğunu düşünürler veya usulen yapılmış, samimiyet taşımayan davranışlar olduğunu düşünürler. Yapılan iltifatları gizli bir eleştiri olarak düşünürler.

2- Söylediklerinin veya yaptıklarının kendileri hakkında ilerde kötü niyetle kullanılabileceğini düşündüklerinden dolayı kimseye sır vermezler. Terapistlerine bile güvenmezler. Mesela kendileri hakkında tutulan psikiyatrik notların güvenli bir yerde saklanıp saklanmayacağına dair kuşkular yaşayıp, bunu ısrarla terapistlerine sorabilirler.

3- Referans fikirleri vardır. Olağan sözlerden veya hareketlerden aşağılandıkları, alay edildikleri veya tehdit edildikleri sonucuna varırlar. Bu fikirler hezeyan düzeyinde değildir.

4- Kin beslerler. Kırıcı sözleri, görmezden gelinmelerini, haksızlıkları asla unutmazlar. Bazen bu davranışlara verecekleri tepkileri alakasız bir yerde ve zamanda, aniden verebilirler. Bir tanıdığı kendisini farketmeyip, görmediği için bunu bilerek yaptı, görmezden geldi diye düşünerek ona karşı kin besleyebilirler.

5- Etrafındakilerin anlaşılmayan bir biçimde karakterlerine, itibarlarına saldırdığını, tehdit ettiğini düşünebilirler. Durduk yere birine “ne bakıyorsun” diye çıkışabilirler. Sık sık bu sözde tehditlerden dolayı yasal yollara başvurabilirler.

6- Yersiz bir şekilde eşlerinin veya sevgililerinin kendilerini aldattığını düşünebilirler. Geç açılan bir telefon, geç gelinen bir buluşma başka bir sevgiliyle yapılan muhabbete yorulabilir.

Tedavi:
Tedavisi psikoterapidir. Grup terapisine uygun değildirler. Birebir terapi uygulanmalıdır. Çok kuşkucu ve güvensiz olduklarından alay edildiklerini, zayıf olduklarını düşünecekleri açıklamalardan, sözlerden uzak durulmalıdır. Güven verilmeli, herhangi bir suçlamaya girilmemelidir. Gerekli görülen durumlarda ilaç tedavisi de verilebilmektedir.

Hastalıklar 03 Kasım 2018 171